19 Ağustos 2010 Perşembe

29. İstanbul Beyazıt Kitap Fuarı


  Her sene buraya yazmam bir gelenek haline geldi. Bu yıl da yazmasam içim rahat etmezdi. (Bu yazı Milliyet Blog'da yayımlandığı için böyle bir cümle kurdum tabii. Geçen yıllardaki fuar yazılarım için, Milliyet Blog'daki sayfama gidebilirsiniz.)
 
  Sultanahmet Kitap Fuarı'ndan bahsediyorum. Ramazan'da, Sultanahmet Camii avlusuna konuşlandırılan kitap odacıklarının bu yıl bir farkı var: Artık Beyazıt Meydanı'nda yer alıyorlar. Onlar için özel ve büyük bir çadır yapılmış ve böyle çok daha derli toplu olmuş.
 
  Dün akşam oradaydım.

  Beyazıt Meydanı, müziğe, coşkuya doyuyordu o saatlerde. Bense iftarımı kitaplarla yaptım.
  Okuma alışkanlıklarım, kitaplara ve kitapçılara bakış açım gün be gün- içine girdikçe- değişiyor, şaşkınlıkla bunu fark ettim. Çünkü ben sadece dört yayınevine uğradım: Kubbealtı, Ötüken, Akçağ ve Dergâh. Çok eskilerde, "Ölü Canlar"ı herhangi bir yerden alırdım belki; ama şimdi, en önce eseri kimin çevirdiğine ve eserin naif sırtını hangi yayınevine dayadığını bilmem gerekiyor. Bu dört yayınevi de, Türkoloji alanında hangi kitabı alsam içimi rahat ettiriyor.
  Kitap fuarının benim açımdan önemi ise şu: Burada kitaplar Tüyap'takinden daha büyük indirimlerle satılıyor. Ve, mahiyet olarak biraz daha muhafazakar yayınevleri genellikle bir tek bu fuarda bulunuyor. Onun için, bu yayınevlerinden almak istediğim kitaplar varsa, neredeyse bir sene bu fuarı bekliyorum diyebilirim. Elimdeki pek çok kılavuz kitabı ben bu fuardan aldım, size de tavsiye ederim.
  Gelelim benim fuardan neler aldığıma ( Kitapların hepsini, borçlandığım yakınım sayesinde "veresiye" aldım; bu vesileyle kendisine de teşekkür edeyim).

   
  En önemli fırsatı Ötüken Türkçe Sözlük'le yakalamış oldum. Normalde 300 liraya satılan beş ciltlik sözlüğü 190 liraya aldım. Sözlüğün hikâyesini de görevliden dinledim bu vesileyle. Bu sözlük, Türkçenin en büyük sözlüğü. 246 bin sözcük içeriyor. Sözlüğün derleyicisi Yaşar Çağbayır, emekli bir edebiyat öğretmeni. Kendisine sorulan iki kelimenin anlamını bir türlü bulamıyor ve onları ararken taradığı eserlerden sonra, 38 yıllık bir emekle bu sözlük ortaya çıkıyor.( İyi ki ömrünü güzel işlere adayan insanlar var.)
  Orhun Yazıtları'ndan bugüne 18 bin Türkçe eseri taramış Yaşar Çağbayır. Ve bu sayede, kelimelerin kökenlerini, Osmanlıca yazılışlarını, Göktürkçe, Uygurca kelimeleri, yöresel ağızlara ait söyleyişleri içeren bir sözlük olmuş elimdeki. "Bu kelime kesin yoktur." diyerek aradığınız yerel kelimeleri mutlaka buluyorsunuz. Dün tecrübe ettik.
  Çıktığı andan itibaren çok rağbet gören Kubbealtı Misalli Türkçe Sözlük'ten bir hafta sonra çıkmış bu lugat. "Pek çok kişi pişman oldu." deyiverdi yayıncısı.
  Ayrıca içinden bir cd çıkıyor. Bu cd, aktivasyon kodu içeriyor. Sitesine üye oluyorsunuz ve her kelime güncellemesi, eklemesinde size bildiriliyor. Benim ilk anda çok beğendiğim bir sözlük oldu Ötüken Türkçe Sözlük; kelimelerin sergüzeştine meraklıysanız ve evinizde her şeyi içeren tek bir sözlük olsun istiyorsanız, tavsiyemdir. Fuar süresince indirimli olduğu için kaçırmayın.
  Ötüken'den bir de, İbrahim Kafesoğlu'nun Türk tarihini, kültürel ve sosyal hayatını anlatan kılavuz eseri "Türk Milli Kültürü"nü aldım. 20 liraydı, sözlük aldığım için 10 liraya düşürüldü.
  Kubbealtı'nın çoğu kitabını topladığım için ve Kubbealtı pek yeni yayın yapmadığından oradan bir şey alamadım. Burada tavsiye edebileceğim kitap, hocamın emekleriyle basılan Yahya Kemal'in "Kendi Gök Kubbemiz" kitabının özel prestij basımı. Bu turkuaz renkli, şık kitaptan yalnız 1000 adet basıldı ve her kitabın arkasında numara var. Benim bulduğum 646 numaraydı. Kitap koleksiyonerlerinin ilgisini çekecektir.
  Akçağ'a gelince... Fuarın en güzel indirimleri şüphesiz ki burada yapılıyor. Önemli eserleri hakikaten ucuz fiyatlara alabiliyorsunuz. Tüm Türk klasikleri, ilk romanlarımız burada 2-4 lira arasında. Ben buradan,


 1. Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü'nün "Nasrettin Hoca"sını (2.5 lira),
 2. Yine Köprülü'nün "Divan Edebiyatı Antolojisi"ni (9 lira),
 3. Osman Kibar'ın "Türk Kültüründe Ad Verme" adlı tasnif denemesini (3 lira),
 4. Prof. Dr. Saim Sakaoğlu'nun "Türk Gölge Oyunu Karagöz"ünü (7.25 lira),
 5. 1920'den 2000'e romanlarımızı ele alan Doç. Dr. Mehmet Narlı'nın "Roman Neyi Anlatır"ını (7.5 lira),
 6. Ve sadece 1.75 liraya, Oğuz Ünalmış'ın "Şairler ve Yazarlar Sözlüğü"nü aldım. ( Sonuncuyu ben aldım, üzgünüm.)

  İndirimi şöyle anlatabilirim: Mesela "Divan Edebiyatı Antolojisi"nin indirimsiz fiyatı 25 liraydı.
  Sonraki durağım Dergâh'tı. Burada %30 indirim yapılıyor. Ama ben ucundan kıyısından bir yayıncı olduğumdan % 45 indirimle aldım kitapları. Bende olmayan tüm Tanpınar'ları topladım. ( Tanpınar, en sevdiğim yazar, malumunuz.)

 "Hikâyeler", tamamlayamadan vefat ettiği kitabı "Aydaki Kadın", "Edebiyat Üzerine Makaleleler", "Mektuplar"ı ve "Sahnenin Dışındakiler". Normalde, 106 lira tutan bu kitapları, burada 74 liraya alabilirsiniz.
  Bir bibliyofilin gözü, en azından bir süreliğine kitaba doydu burada.
  En keyiflisi de, aldıklarımı güzel bir Türk kahvesiyle taçlandırmaktı.
  Fuar, 17 Ağustos'ta başladı, 5 Eylül'e dek sürecek. 240 yayınevinin bulunduğu, klima ve ferah salonuyla yazın iyi bir kaçış yeri olacak bu fuarı, 11.00- 24.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.
  Fark etmediğim güzel kitaplar varsa, n'olur bana da bildirin.


                                                                  * * *
NOT 1: En son okuduğum kitap: Eylülde satışa sunulacak olan, Mine Söğüt'ün yeni kitabı "Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey"
Bu aralar: Yine Mine Söğüt'ün "Kırmızı Zaman"ını okuyorum.
NOT 2: Sevgi Soysal'ın "Yürümek" adlı romanının Ela'sı, Tenten çevirmeni ve Reşat Nuri Güntekin'in biricik kızı Ela Güntekin vefat etti. Yeri, edebiyat cenneti olsun.

0 Yeni fikir:

Yorum Gönder